Marmaris, Selimiye

Marmaris, Selimiye

Marmaris’in her koyu birbirinden güzel olsa da Selimiye’ye gidenin gözü ondan başkasını görmez. Küçük dükkanlarda gözüne takılan “Selimiye Mavisi” yazısıyla denizin uyumuna o dakikada vurulursun. 10 dakikada yürüyebileceğin sahili, gece dahi çıkmak istemeyeceğin denizi, minik motelleri ile burası telefonunu çöpe atıp, filtrelerinden kurtulup, kıyafetlerini unutup, doğaya aşık olacağın bir rota. Kışın 100 kişiyi geçmeyen nüfusu özellikle yaz ortalarında tavan yapıyor. Çok insan, doğada daha az yer paradoksundan yola çıkarsak; Selimiye’yi önereceğimiz zaman, ya mayıs sonu ya da eylül ayı.

Burada; 3 dakikada oralılarla arkadaş, 2 dakikada mekan müdavimi, 1 dakikada Selimiyeli oluyorsun. Hemen hemen her işletmede olan Stand-Up Paddle Board (SUP) veya kanolar ile koyu aheste aheste dolaşabilirsin. Oda-kahvaltı şeklinde olan konaklama imkanı, bir noktada kamptan daha mantıklı geliyor çünkü özellikle mayıs ve eylül aylarında motel fiyatları gayet uygun. Koyun neresinde olursan ol, doğanın seni etkisi altına alan sessizliği, cır cır böceği senfonisi ve #OlduğuGibi sarmalayan deniziyle yaz gelmeden Selimiye’ye mutlaka git.

  • Datça-Marmaris dolmuşuna binip, Selimiye/Orhaniye sapağında inmen gerekiyor.
  • Marmaris-Selimiye dolmuşunu o sapakta bekleyerek yakalayabilirsin.
  • Datça ve Marmaris’in müthiş insanları otostop seçeneğine de gayet açıklar.

Paylaş: